AĞAÇ
HIRSIZ, POLİS VE KOMUNİST
I Necip Fazıl Kısakürek bir İstanbul gazete-
sine iki günde hir fıkralar yazacıklı. Nir kaç
frkrası çekte, Sert üeşağtdeki fikreyu geldi, Necip
Fazıl Kısakürek yazısını yazelenin müdürüne
verdi, Pu zet «* Ben konümisi müşlerilerimi kuy-
bedemem » diye bu yazıyı koyamayacağını söy-
edi, He suretle neşredilcmeyen yazıyı şimdi oli-
yarnnz;
Polis meydandadır. Hırsız gizlidir.
Polis cemiyetin kötüye karşı nef-
ret ve şiddetini temsil ettiği için
apaçık iş görür. Bu, aşikârlıği ifade
içinde üniforma giyer ve gece fener-
lerinin altında kolunu sallaya sallaya
dimdik gezer. Çünkü hak ve kuvvet
akar sular gibi açık ve her yana
dikdiği nööet Kulübeleri ve karakol
lar da çeşmeler ve sebiller kadar
boldur.
Hırsız, polisin belli olduğu de-
recede gizlidir. İnsanların, evlerine
hava ve güneş girsin diye açtıkları
pençerelerden girer ve duman çıksın
diye kurdukları bacalardan süzülür.
Bu bakımdan hava, ışık ve duman-
daki alestikiliği andıran bir çevikliği
bir fevkalâdeliği vardır.
Daima tabüinin üstündeki tecelli-
lere âşık, daima hakikatın maverasına
hasretli, daima esrarlının vadettiği
ihtimale tutgun insan ruhu, gizliyi
nerede bulursa alâkalı ve caz'beliyi-
de orada bulur.
En basitinden, en giriftine kadar
her insan için bu böyledir ama, olgun
insanla ham insan arasında şu fark
vardır:
mek vereceği dakikada. Şarlo yemek yiye-
miyor, Buna mukabil ağız silme makinası
bozulmamışlır. Vazifesini görüyor, yemek ye
mediği halde zavallı Şarlonun ağzını siliyor.
Şarlo, hayretler içinde, fakat sesini çıkara.
miyor, çünkü, her gün,'her dakika ayni ha-
rekeli yapa yapa şahsiyeli kalmamıştır ve
çıldırıyor, ilâh... İlâh ..
Şarlonun bu fimi, ölekiler gibi, seslidir,
sözlü değildir. Yalnız bir yerinde Şarlo şarkı
söylüyormuş. Ama nasıl söylüyor, daha bil-
miyoruz, çünkü film henüz gelmedi ve gör-
medik.
11 Olğun insan, gayesi öz cazibeden
ziyade evimizdeki kilimden başka
bir şey olmayan hırsızın iç yüzile,
vazifesi tatmak ve cezalandırmaktan
başka bir şey olmayan polisin cazi-
beden vareste dürüst çehresini göre-
bildiği halde, ham insan, cazibesi hi-
lesinden doğma hırsızı bir kahraman
ve cazibesizliği vazifesinden gelme
polisi bir âciz farzeder.
Bilmez ki hırsızdaki öğtün fevkald-
delik aslının değil tarzının eseridir.
Çarşı ustalarının ihtiyar Amerikalı-
lara yutturmak için bir saniyede yap-
tıkları on bin senelik tarihi taşlar
taklidinden daha adi olan bu zanaat
hilesini nekadar anlatsanız gene tesiri-
ni kuş beyninden söküp atamaz.
Komünistin doktrinlerile şu anda
işimiz yok. Yalnız onu büyük ve bil-
gisiz kalabalığa sempatik göstermek”
te doktrinlerinden çok fazla iş gören
bir makiyaj oyununa işaret etmek
istiyoruz.
Üstü çöp ve mısır koçanile dolu
haliç akıntıları gibi bir yerde ancak
hafif insanları (sürükleyen menfi
bir cereyan gördünüz mü hemen dik-
kat ediniz :
Etrafa yaydığı cazibe dalgası, ma-
yasındaki doğruluk ve güzellik cevhe-
rinden mi, sırtındaki fantoma elbisesi:
nin büyüsünden mi geliyor?
Necip Fazıl KISAKÜREK
Şarlo niçin konuşmuyor? Bence, Şarlo
konuşuyor, her hangi bir yüzde yüz sözlü
filimden daha fazla. Onun konuşluğu dil, ci-
hanşumul bir dildir. Halbuki her hangi bir
film ya İngilizce, ya Almanca, ya Fransızca
veya bir tek dil konuşabilir. Şarlo öyle bir
konuşuyor ki, onun sade komik tarafını gör-
meyenler için, bu, Ülrenen bir konuşmadır.
Onun filmlerinin her sahnesi kayıtsız ve şart-
sız bir düşünce mahsulü, halta bir darbı
meseldir.
Fikret Adil KAMERTAN
AĞAÇ
SANAT - FiKiR - AKSiYON
Adımız ...................... Necip Fazıl KISAKÜREK
Yağmur Duası ........................ Ahmet Kutsi TECER
Sanat Dünyası ........................... Mustafa Şekip TUNÇ
Yolculuk .......................... Nesip Fazıl KISAKÜREK
Benzeyişlerimiz ............................ Abdülhak Şinasi HİSAR
Romanımızın Hali ............................... Burhan TOPRAK
Roman (Le Roman): ......................... “Burhan TOPRAK (François MAURIAC)
Şarlo ve Son Filmli ................................. Fikret Adil KAMERTAN
Hırsız, Polis ve Komünist ....................... Necip Fasıl KISAKÜREK
Kafa Kâadı ............................................ Sabahattin ALİ
ANTOLOJİ - MECMUA YAĞMURU - RUSYA - BİR KAÇ SÖZ
14 Mart 1936
HIRSIZ, POLİS VE KOMUNİST
I Necip Fazıl Kısakürek bir İstanbul gazete-
sine iki günde hir fıkralar yazacıklı. Nir kaç
frkrası çekte, Sert üeşağtdeki fikreyu geldi, Necip
Fazıl Kısakürek yazısını yazelenin müdürüne
verdi, Pu zet «* Ben konümisi müşlerilerimi kuy-
bedemem » diye bu yazıyı koyamayacağını söy-
edi, He suretle neşredilcmeyen yazıyı şimdi oli-
yarnnz;
Polis meydandadır. Hırsız gizlidir.
Polis cemiyetin kötüye karşı nef-
ret ve şiddetini temsil ettiği için
apaçık iş görür. Bu, aşikârlıği ifade
içinde üniforma giyer ve gece fener-
lerinin altında kolunu sallaya sallaya
dimdik gezer. Çünkü hak ve kuvvet
akar sular gibi açık ve her yana
dikdiği nööet Kulübeleri ve karakol
lar da çeşmeler ve sebiller kadar
boldur.
Hırsız, polisin belli olduğu de-
recede gizlidir. İnsanların, evlerine
hava ve güneş girsin diye açtıkları
pençerelerden girer ve duman çıksın
diye kurdukları bacalardan süzülür.
Bu bakımdan hava, ışık ve duman-
daki alestikiliği andıran bir çevikliği
bir fevkalâdeliği vardır.
Daima tabüinin üstündeki tecelli-
lere âşık, daima hakikatın maverasına
hasretli, daima esrarlının vadettiği
ihtimale tutgun insan ruhu, gizliyi
nerede bulursa alâkalı ve caz'beliyi-
de orada bulur.
En basitinden, en giriftine kadar
her insan için bu böyledir ama, olgun
insanla ham insan arasında şu fark
vardır:
mek vereceği dakikada. Şarlo yemek yiye-
miyor, Buna mukabil ağız silme makinası
bozulmamışlır. Vazifesini görüyor, yemek ye
mediği halde zavallı Şarlonun ağzını siliyor.
Şarlo, hayretler içinde, fakat sesini çıkara.
miyor, çünkü, her gün,'her dakika ayni ha-
rekeli yapa yapa şahsiyeli kalmamıştır ve
çıldırıyor, ilâh... İlâh ..
Şarlonun bu fimi, ölekiler gibi, seslidir,
sözlü değildir. Yalnız bir yerinde Şarlo şarkı
söylüyormuş. Ama nasıl söylüyor, daha bil-
miyoruz, çünkü film henüz gelmedi ve gör-
medik.
11 Olğun insan, gayesi öz cazibeden
ziyade evimizdeki kilimden başka
bir şey olmayan hırsızın iç yüzile,
vazifesi tatmak ve cezalandırmaktan
başka bir şey olmayan polisin cazi-
beden vareste dürüst çehresini göre-
bildiği halde, ham insan, cazibesi hi-
lesinden doğma hırsızı bir kahraman
ve cazibesizliği vazifesinden gelme
polisi bir âciz farzeder.
Bilmez ki hırsızdaki öğtün fevkald-
delik aslının değil tarzının eseridir.
Çarşı ustalarının ihtiyar Amerikalı-
lara yutturmak için bir saniyede yap-
tıkları on bin senelik tarihi taşlar
taklidinden daha adi olan bu zanaat
hilesini nekadar anlatsanız gene tesiri-
ni kuş beyninden söküp atamaz.
Komünistin doktrinlerile şu anda
işimiz yok. Yalnız onu büyük ve bil-
gisiz kalabalığa sempatik göstermek”
te doktrinlerinden çok fazla iş gören
bir makiyaj oyununa işaret etmek
istiyoruz.
Üstü çöp ve mısır koçanile dolu
haliç akıntıları gibi bir yerde ancak
hafif insanları (sürükleyen menfi
bir cereyan gördünüz mü hemen dik-
kat ediniz :
Etrafa yaydığı cazibe dalgası, ma-
yasındaki doğruluk ve güzellik cevhe-
rinden mi, sırtındaki fantoma elbisesi:
nin büyüsünden mi geliyor?
Necip Fazıl KISAKÜREK
Şarlo niçin konuşmuyor? Bence, Şarlo
konuşuyor, her hangi bir yüzde yüz sözlü
filimden daha fazla. Onun konuşluğu dil, ci-
hanşumul bir dildir. Halbuki her hangi bir
film ya İngilizce, ya Almanca, ya Fransızca
veya bir tek dil konuşabilir. Şarlo öyle bir
konuşuyor ki, onun sade komik tarafını gör-
meyenler için, bu, Ülrenen bir konuşmadır.
Onun filmlerinin her sahnesi kayıtsız ve şart-
sız bir düşünce mahsulü, halta bir darbı
meseldir.
Fikret Adil KAMERTAN
AĞAÇ
SANAT - FiKiR - AKSiYON
Adımız ...................... Necip Fazıl KISAKÜREK
Yağmur Duası ........................ Ahmet Kutsi TECER
Sanat Dünyası ........................... Mustafa Şekip TUNÇ
Yolculuk .......................... Nesip Fazıl KISAKÜREK
Benzeyişlerimiz ............................ Abdülhak Şinasi HİSAR
Romanımızın Hali ............................... Burhan TOPRAK
Roman (Le Roman): ......................... “Burhan TOPRAK (François MAURIAC)
Şarlo ve Son Filmli ................................. Fikret Adil KAMERTAN
Hırsız, Polis ve Komünist ....................... Necip Fasıl KISAKÜREK
Kafa Kâadı ............................................ Sabahattin ALİ
ANTOLOJİ - MECMUA YAĞMURU - RUSYA - BİR KAÇ SÖZ
14 Mart 1936